İş Sağlığı Ve Güvenliğinde Güvenlik Kültürünün Önemi

İş Sağlığı Ve Güvenliğinde Güvenlik Kültürünün Önemi

İş Sağlığı ve Güvenliği sanayileşme ile birlikte dünyada giderek daha da önem kazanan bir kavram olmaya başladı. Günümüzde, bu olgu sadece işçi ve işvereni bireysel anlamda ilgilendiren bir konu olmayıp aynı zamanda ekonomik yönden işletmelerdeki verimliliği, toplum sağlığını ve sosyal barışı etkilemektedir.

Son yıllarda “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri” ve “Güvenlik Kültürü” konuları insan davranışları ve koruyucu yaklaşım çerçevesinde önemli bir alana sahip olmuştur.

Gelişen teknoloji bir taraftan insanlığa hizmet ederken, diğer taraftan da insan yaşantısı ve çevreye olumsuz etkileri olmaktadır. Her yıl birçok çalışan iş kazasına uğramakta, birçok çalışan ise işe bağlı hastalıklara yakalanmaktadır.

Güvenlik kültürü, bir organizasyonun her bir seviyesindeki ve her bir gruptaki çalışanların güvenliği konusunda kalıcı değerin ve önceliğin yerleşmesidir. Bir başka deyişle güvenlik kültürü; birey ve grupların güvenliğe yönelik kişisel sorumluluk alması, koruyucu eylem, güvenlik ilgisini arttırmak ve iletmek, aktif olarak öğrenmeye çaba göstermek, hatalardan öğrenilen dersleri davranış temelinde benimseme ve değiştirme, bu değerleri sürekli bir şekilde ödüllendirmeyi ifade etmektedir.

Güvenlik kültürünün özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz.

1.Bütün çalışanlar tarafından paylaşılan değerlerdir.

2.Yalnızca yönetim ve denetim sistemleriyle sınırlı değil, örgütteki formel güvenlik sorunlarıyla da ilgilidir.

3.Güvenlik kültürü, tüm çalışanların katılımını gerektirir.

4.Tüm çalışanların işteki davranışını etkiler.

5.Bir organizasyonda olaylardan, kazalardan ve hatalardan öğrenme ve gelişmeyle ilgili gönüllülüğü yansıtır.

İstenilen güvenlik kültürü özellikleri;

1.Bütün çalışanlar güvenlik kuralları ve düzenlemelerine her zaman uyar.

2.Çalışanlar sürekli bir biçimde tehlikeleri araştırır ve tehlikeli bir durum bulduğunda onu düzeltmek için üstünlük alır.

3.Bütün çalışanlar güvenlikle ilgili aktivitelere katılmaya isteklidir. Güvenlikle ilgili aktivitelere katılım teşvik edilir.

4.Güvenlikle ilgili konularda açık bir iletişim vardır. Bu gibi durumlarda, azarlama korkusu veya disiplin cezası korkusu yoktur.

5.Güvenlikle ilgili ortaya çıkan olaylar, sistem başarısızlığını tespit etmek ve sistemde gerekli düzeltmeleri yapmak için bir fırsat olarak görülür.

6.Eğitim programları, çalışanların işlerinde güvenliği sağlamaları için gerekli bilgi, beceri ve yeteneği sağlamaktadır.

7.Bütün çalışanlar, yapmış oldukları işlerdeki potansiyel tehlikeleri anlarlar ve onları gerekli şekilde değerlendirirler.

8.Çalışanlar gereksiz yere risk almazlar.


İş güvenliği kültürünün geliştirilmesi ile;

1.İş kazaları ve meslek hastalıkları azalacak.

2.İşten memnuniyet ve mesleki verimlilik artacak.

3.Çalışanların yaşam kalitesi artacaktır.

Güvenlik kültürünün sağlanması ve için devlet, işveren ve çalışanların önemli görev ve sorumlulukları vardır.

Güvenlik kültürü, her bir grupta veya her bir organizasyonun her kademesinde bulunan her bir personelin, birey ve toplum güvenliğine verdiği öncelik ve değeri ifade eder. Bu da bireylerin ve grupların iş güvenliğine yönelik sorumluluklarını yerine getirmesi ölçüsünde oluşur.

 

İş güvenliği öncelik değil, değerdir…

Önceliklerimiz değişebilir, özelliğini yetirebilir ve önemini kolayca kaybedebilir.

Değerlerimiz kıymetlidir, kolay kolay vazgeçemeyiz. Olmazsa olmaz dediklerimiz, bizim için değerlidir.

Bu yüzden iş sağlığı ve güvenliğinin insan yaşamını etkilediğini ve sağlık kavramının hayatımızdaki en önemli varlık olduğunu düşünürsek, iş güvenliği bizim için bir değer olmalıdır.

 

Önce düşün, önlemini al, riskini azalt, sonra uygula.

Hedefimiz 0 iş kazası…

Sağlıkla kalın…

 

Tuğrul KARADİŞ - İSG Uzmanı