15.01.2021
Koronavirüsler (CoV), soğuk algınlığı gibi toplumda yaygın görülen, kendi kendini sınırlayan hafif enfeksiyon tablolarından, Orta Doğu Solunum Sendromu (Middle East Respiratory Syndrome, MERS) ve Ağır Akut Solunum Sendromu (Severe Acute Respiratory Syndrome, SARS) gibi daha ciddi enfeksiyon tablolarına neden olabilen büyük bir virüs ailesidir.
Koronavirüslerin insanlarda bulunan, insandan insana kolaylıkla bulaşabilen çeşitli alt tipleri (HCoV-229E, HCoV-OC43, HCoV-NL63 ve HKU1-CoV) bulunmaktadır. İnsanlar arasında dolaşan bu alt türler çoğunlukla soğuk algınlığına sebep olan virüslerdir. Bununla birlikte hayvanlarda saptanan birçok koronavirüs alt türü mevcuttur ve bu virüslerin hayvanlardan insanlara geçerek insanlarda ağır hastalık tablolarına neden olabildiği bilinmektedir.
Detaylı araştırmalar sonucunda, SARSCoV’un misk kedilerinden, MERS-CoV’un ise tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı ortaya çıkmıştır.
SARS-CoV, 21. yüzyılın ilk uluslararası sağlık acil durumu olarak 2003 yılında, daha SARS-CoV, 21. yüzyılın ilk uluslararası sağlık acil durumu olarak 2003 yılında, daha önceden bilinmeyen bir virüs halinde ortaya çıkmış olup yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Yaklaşık 10 yıl sonra koronavirüs ailesinden, daha önce insan ya da hayvanlarda varlığı gösterilmemiş olan MERS-CoV, Eylül
2012’de ilk defa insanlarda Suudi Arabistan’da tanımlanmış; ancak daha sonra aslında ilk vakaların Nisan 2012’de Ürdün Zarqa’daki bir hastanede görüldüğü ortaya çıkmıştır.
31 Aralık 2019’da Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Çin Ülke Ofisi, Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde etiyolojisi bilinmeyen pnömoni vakalarını bildirmiştir. 7 Ocak 2020’de etken daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni bir koronavirüs (2019- nCoV) olarak tanımlanmıştır. Daha sonra 2019-nCoV hastalığının adı COVID-19 olarak kabul edilmiş, virüs SARS CoV’e yakın benzerliğinden dolayı SARS-CoV-2 olarak isimlendirilmiştir.
Koronavirüsler, tek zincirli, pozitif polariteli, zarflı RNA virüsleridir. Pozitif polariteli oldukları için RNA’ya bağımlı RNA polimeraz enzimi içermezler, ancak genomlarında bu enzimi kodlarlar. Yüzeylerinde çubuksu uzantıları vardır. Bu çıkıntıların Latince ’deki “corona”, yani “taç” anlamından yola çıkılarak bu virüslere Coronavirus (taçlı virüs) ismi verilmiştir. Hastalık, insandan insana bulaşma özelliği nedeniyle hızla yayılmıştır. Hastalık damlacık yoluyla bulaşmaktadır. Öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında ortaya çıkan ve patojen etken taşıyan vücut sıvılarının (damlacık) hasta kişiden etrafta bulunan başka kişiye/kişilere ulaşması nedeniyle bu adı almıştır.
Ülkemizde ilk COVID-19 vakası 11 Mart 2020’de saptanmıştır. Devam eden süreçte Dünyada olduğu gibi ülkemizde de vaka sayılarında artış görülmüştür.
Yaygın belirtileri: Ateş-kuru öksürük-halsizlik-kas ağrıları-tat ve koku alamama-ishaldir. Bu tablo ile başlayıp ağır solunum yetmezliği, organ yetmezliği ve ölüme kadar varmakla beraber kişiden kişiye değişim göstermektedir. Bu değişimde kişinin bağışıklık sistemi-yandaş hastalıkları-yaş faktörü önemli rol almaktadır. Bugüne dek izlenimlerimiz ileri yaşta olanlar, akciğer hastaları, kalp hastaları, hipertansiyon hastaları, sigara içenler, bağışıklık sistemi düşük olanlar hastalığı ağır geçirmektedir. Ancak hastalığı belirtisiz yani asemptomatik geçiren veya hafif bir kırgınlıkla ayakta geçirenler de vardır. Belirtileri olup sadece istirahat ve-veya tedavi ile 10-14 gün sürede geçirenler ise çoğunluktadır.
Covid 19 hastalığının spesifik bir ilacı henüz yoktur. Ülkemizde süregelen farklı antiviral ilaçlar verilmektedir. Etkinlikleri oldukça tartışmalıdır. Sağlık Bakanlığı bilim kurulu bu tedaviyi tavsiye etmekte olup bu tedavileri benimsemeyen bilim adamları da mevcuttur. Maske, mesafe, hijyen, kalabalıktan uzak durmak, ortam havalandırması ile yüksek oranda koruma sağlanabilmektedir. Ancak doğru maske, doğru kullanım, minimum 2 metre mesafe, doğru hijyen ve havalandırma koşullarına uymak kaydıyla….
06.01.2021 itibariyle dünyada toplam 87.013.597 kişi covid 19’a yakalanmış olup 1.880.671 kişi ölmüştür.
Ülkemizde 2019 nüfusumuz "82 milyon"
Vaka sayımız 2.270.101
Vefat sayımız 21.879......Sağlık Bakanlığı verileri...
Genel olarak uzmanların ortak görüşü ise toplam nüfusumuzun %20 sinin covid 19 hastalığını geçirdiği yönündedir. Yani her 5 kişiden 1’i covid 19 ile tanışmıştır.
Toplum bağışıklığı-sürü bağışıklığı için bu oranın minimum %67 olması gerekmektedir. Hal böyle olunca bizlere 2 yol kalmaktadır;
Hastalanma veya Aşılanma….
…Hastalığı geçirerek bu süreci atlatmak insani ve etik değildir. Kaldı ki siz bu hastalığı hafif geçirirken veya hasta olduğunuzu bile bilmiyorken yaşlı bir insana veya immun sistemi düşük yandaş hastalığı olan bir gence bulaştırıp onun ölümüne neden olabilirsiniz. Bu nedenle aşı salt sizin için değil toplumsal bir sorumluluktur..
Sağlıklı günler diliyorum,
Dr.Tülay Yalçıner
İşyeri Hekimi