Tekin Pekkaraca - Manisa Paketleme ve Lojistik Operatörü

27.07.2021

1)Öncelikle sizi biraz tanımak isteriz?
Öncelikle tüm renkler ailesine merhabalar. 1983 İzmir doğumluyum. İlköğretimin ardından ortaokul ve lise eğitimini Manisa Fatih Anadolu Lisesi'nde tamamladım. Daha sonra kaderin cilvesi diyelim, üniversite eğitimini maalesef bazı aksaklıklar yüzünden tamamlayamadım. Askerliğin ardından üretim sektöründe belirli firmalarda montaj hattı personeli, üretim sorumlusu, stok yönetim asistanı, sevkiyat sorumlusu ve üretim planlama sorumlusu olarak çalıştım. 2019 Mayıs’tan beridir de Renkler ailesi ile beraber üretmeye ve ülke ekonomisine katkı sunmaya devam ediyorum.

2)Bize yaptığınız işle ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
Firmamızın Manisa lokasyonunda lojistik bölümünde görev yapmaktayım. Müşterilerimizin ilgili siparişlerinin termin tarihlerine göre, elimizdeki stokları fifo gözetilerek istenilen sevkiyat standartlarında hazırlamak ve stok kontrollerini yaparak olası stok hatası veya eksik kalan sipariş miktarlarını planlama ile paylaşarak gerekli aksiyonların alınmasını sağlamak ve sevk etmek.

3)Renkler' de sizi motive eden şeyler nelerdir?
Gelişime açık olması, yönetim kurulumuzun yatırım yapma konusunda gösterdiği cömertlik ve çalışan fikirlerinin bir süzgeçten geçirilerek yapıcı olarak geri dönüş yapılması.

İş arkadaşlarımızla aile olmak için gösterdiğimiz çaba ve bunu başarabilirsek, birbirimizin tecrübelerini herkese aktarabilirsek tam donanımlı bir aile olarak her işin üstesinden gelebilmek daha kolay bir hal alır.

4)Bize hobilerinizden bahseder misiniz?
Briç ve 3 bant bilardo sporu ile ilgileniyorum uzun süredir.

5)Kaç yaşından itibaren hobinizi yapmaya başladınız? Süreç nasıl ilerledi? Bize zorluklarından bahseder misiniz?
Bilardo ile 14, briç ile 16 yaşında tanıştım. Bu sporlara merak sarmamdaki sebep okuduğum kitap ya da makalelerdeki bazı cümlelerin beni bu sporların büyüsüne çekmiş olmaları.

Mesela briç merakının başlangıcı Agatha Cristhie’nin bir kitabındaki şu cümle: Elinizdeki 13 kâğıda çok iyi bakın ve değer verin, muhtemelen hayatınız boyunca bir daha onları yan yana göremeyeceksiniz!

Briç 52 adet iskambil kâğıdı ile 4 kişinin bir masa etrafında karşılıklı oturarak eşli oynadığı ve federasyonu olan bir spordur. Size gelen 13 kâğıdın kaç farklı şekilde gelebilmesi olasılığı 10 üzeri 37’dir. Bunun zaman ifadesi ise bütün dünyadaki insanlar günde sekiz saat briç oynasalar, oynadığınız ilk dağılım 35 sene sonra tekrar karşınıza çıkabilir.

Briçin insana yaptığı olumlu katkılar, düşünme, sorgulama, analiz yeteneği, inisiyatif alma, iletişim becerisini geliştirme, problem çözme ve bakış açısını anlık olaya göre değiştirme olarak genelleyebiliriz.

Bilardo ile yolumun kesişmesine neden olan olay ise, günümüz dünyasının şekillenmesinde büyük pay sahibi olan ünlü bilim insanı Nicola Tesla'nın şu tanımı olmuştur.

 '' Bilardo; satranç kombinasyonları, fizik yasaları ve insan beyni ile vücut hareketleri arasındaki gözle görülür dikkat çekici bağlantının birleşiminden oluşan algılanması belki de en güç mükemmelliğin oyunudur". Bu tanıma kayıtsız kalamadım.

Sonrasında yavaş yavaş ıstaka tutmaya topa vurmaya ve istediğim hareketleri topa aktarmaya başladım. Şimdilerde ise Türkiye şampiyonalarına katılarak amatörce yaptığım bir spor hâline geldi.

Briç eşli oynanan bir iskambil oyunu ve iki kısımdan oluşuyor. Birinci kısım deklare ( el tarifi )  ve ikinci kısım kart oyunu. Oyunun en güzel kısmı şansın ihtiyaç olmadığı tek spor. Çünkü oynadığınız ellerin aynısını diğer rakipler de oynuyor (ortalama bir turnuvada 30 ila 40 çift ).  Eşiniz ile çok iyi bir iletişiminiz olması gerekiyor. Briçin kendine has bir dili olduğu için ortalama bir oyun seviyesine geldiğiniz zaman dünyanın her yerinde ya da internette dile ihtiyaç duymadan oynayabilirsiniz. Sizi oyun ile ilgili terimlerle boğmak istemiyorum onun için olaylara analitik bakmak iletişimi koparmadan inatla sorunların üzerine gitmek farklı bakış açıları geliştirmek ve hayatınızın geri kalanında sürekli gelişen sizi daima zihinsel olarak zinde tutacak sıkılmadan yapacağınız bir şey arıyorsanız hemen başlamanızı tavsiye ederim.

Bilardo ise ilerletmeye başlayınca işin içine matematik geometri ve fiziğin girdiği dışarıdan basit gibi duran ama çok zor bir spor. Bir maç esnasında değişkenler o kadar fazla ki hepsini değerlendirip topunuza doğru vuruş yapmanız yüksek mental zindelik gerektiriyor. Yaklaşık 100 yıldır profesyonelce yapılan bu sporda 3 bant art arda sayı çekme rekoru sadece 28 sayı.

Değişkenleri kısaca şöyle özetleyebilirim. Kendi topunuzun temizliği, masanın kirlenme hızı, havadaki nem oranı, masanın ısısı, ortam ısısı ve en önemlisi konsantrasyonunuz. Bunlara ek olarak hiçbir masada diğer masalara ( aynı salonda olsa dahi ) benzemez bu da bu sporun zorluğunun kat kat artmasına neden olur.

Ama hayalinizdeki sayıyı topa doğru şekilde aktardığınızda ve sayıyı düşündüğünüz gibi aldığınızda size verdiği haz ve mutluluk tüm zorluklara değer. Bilardo sporu o topa can vermek ile eşdeğerdir. İşin sihri ve cazibesi de bundandır.

6)Bu hobiye başlamak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
Hobilerin zorlukları, bilardoda kendinize ait bir ıstaka olmasını isterseniz maddi olarak ekipman masrafı var. Bir tabii ki salonda oyun ücreti var asıl sizi yorabilecek masraf bu.

Briç internet üzerinden de oynandığı için pek bir masrafı yoktur.

Tavsiyelerim bu iki hobimden birini tercih etmek isterseniz bana göre briç bir tık önde. Çünkü sadece oyun olarak değil, bundan sonraki yaşamınızı olumlu yönde etkileyecek bir spor. Fazla düşünmeyin, bence vaktiniz varsa hemen başlayın.

7)Son olarak okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Son olarak üretim sektöründe hepimiz yıllardır çalışıyoruz ve gün oluyor işlerin çıkmaza girdiğini düşünüyoruz, umutsuzluğa kapıldığımız zamanlar olabiliyor.

10 yaşında ayakkabı imalathanesinde başlayan üretim maceramda kulağıma küpe olan ustamın bir cümlesi ile bitirmek istiyorum.

"Evlat başlamadan bitmez, durursan bitmez."

Hepinizle birlikte daha nice seneler çalışmak dileğiyle..