Serkan Karadaş - Manisa Üretim Müdürü

1)Sizi biraz tanımak isteriz?
1979 İzmir doğumluyum, evliyim, Doğa ve Defne isimli 2 kız evladım var.  2002 yılında Dokuz Eylül Makine Mühendisliğinden mezun oldum. Yüksek lisansımı Dokuz Eylül Üniversitesi Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim Dalında, Kaynak Teknolojisi üzerine yaptım. Kariyerimin ilk 5 yılında şantiyelerde görev aldım (Tüpraş, Petkim, Akenerji, Aygaz – İzmir ve Bechtel –Tengiz / Kazakistan). 2007 yılından itibaren otomotiv sektöründe çalışmaya başladım. 2018 Kasım ayında Renkler ailesine katıldım.

2)Bize yaptığınız işle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Renkler Makina’da Üretim Müdürü olarak görev yapıyorum. Renkler Makina olarak çok fazla yurtiçi ve yurtdışı müşterisine sahibiz.  Müşteri memnuniyeti tanımı olan; zamanında, kaliteli ve istenilen adette üretmek Renkler Makina için yeterli değildir. Kendimizi, müşterilerimizin çözüm ortağı olarak gördüğümüz için onların anlık taleplerini de yerine getiriyoruz. Bundan dolayı da üretim bölümümüz dinamik bir yapıya sahiptir.  Bu dinamik yapıyı kontrol altına almak için beyaz yaka ve mavi yaka arkadaşlarımla beraber yalın üretim sistemleri uyguluyoruz.

3)Bir yönetici olarak kriz anlarında nasıl davranıyorsunuz?
Kriz anında tüm sorumluluğu üzerime alırım ve bölümümde olağan üstü hal ilan ederim. Tüm ekibimden krizin çözülmesi için destek isterim. Krizin bitmesiyle ekiple beraber neler öğrendiğimizi görüşür ve bir dahaki krize hazırlıklı olmak için alınması gereken aksiyonları konuşuruz. Fırtınalı gecelerde uyuyan kahya hikayesini ekibimdeki herkes bilir. Bizler fırtınalı gecelerde uyumasını seven insanlarız.

4)Sizi çalışma hayatında motive eden şeyler nelerdir?
Hem hırslı hem de kendi kendini motive eden bir yapıya sahibim, bundan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum. 19 yıllık profesyonel iş hayatımda ne Pazartesi sendromu yaşadım nede ayaklarım herhangi bir gün geri geri gitti. Bunun da sebebi, üretimde hergün yeni bir problem ile karşılaşmaktır.  Her probleme “hoş geldin tecrübe – fırsat” gözüyle baktım. Zaman içinde problemleri çözmek bana hem tecrübe kazandırdı hem de zorluklarla mücadele etme yöntemlerini öğretti. Problemleri çözdükçe başarı geldi, başarı geldikçe motivasyon arttı ve belli bir süre sonra güzel bir döngü oluştu.

5)Sektörün öncülerinden biri olan Renkler’de yöneticilik yapıyorsunuz, 2021’de hem şirket için hem de bölümünüz için neler planlıyorsunuz?
Manisa Üretim Bölümü olarak 2021 yılında 15 adet Kobetsu Kaizen projesi yapmayı planladık. Projelerimizin çıktıları olarak; verimlilik artışı, yalın üretimin yaygınlaşması ve maliyetlerin düşmesini bekliyoruz.

6)Okurlarımıza başarıya ulaşmak için ne gibi şeyler tavsiye edersiniz?
Benim mottom “Bir şeyin nasıl olmadığını açıklamak yerine nasıl olacağını açıkla”dır. Okurlarımıza tavsiyem; nasıl olmadığını açıklamayı bırakıp, çözümler üretmeye başlamaları, işte o gün “Kazananlar kulübü” ne üyelikleri yapılmış olacaktır.

7)2020’de Renkler’de ne gibi projeler yaptınız?
2020 yılında 4 adet Kobetsu Kaizen projesi yaptık. Bunlardan, Kıvanç Aksın arkadaşımın yapmış olduğu “Lazer Tezgahlarında Çapak Probleminin İyileştirilmesi Kaizen Projesi” Makine Mühendisleri Odası 7. Kaizen Paylaşımları Etkinliğinde jüri değerlendirmesini geçerek 8-10 Nisan tarihlerinde sergilenecek olması bizleri çok mutlu etti. Rotadan gelen yeni mezun part time mühendis arkadaşım Hüseyin Berk DOĞU’nun iki verimlilik projesi Hüseyin için çok büyük bir tecrübe kazancı olurken,  şirketimiz için maliyet düşürücü projeler oldu. MAS sisteminin verileri otomatik olarak alabilmesi için üretimdeki tüm tezgahlardan sinyal alması sağlandı.

8)En zorlandığınız proje nedir?
2012 yılı İzmir KALDER Derneği’nin düzenlediği proje yarışmasında “Yılın Başarılı Ekibi Büyük Ödülü” nü alan projenin liderliği yapmıştım.
Projenin ana hedefi, 30 yıllık bir alışkanlığı değiştirmek istiyorduk. Üretim Bölümü;  1 günlük yarı mamül stok ile üretim yaparken, sürekli üretim metoduyla üretim yapmasını hedefledik. Bu devrim gibi proje hedefi ile başladığımızda “sizden öncekiler de denedi” “kalite problemleriyle karşılaşırsınız” “zamanınızı boşa harcamayın”  gibi cümlelerle karşılaştık. Yalın üretim metodlarından, Hat dengeleme, SMED, Spagetti Analizi, MUDA Analizleri,  5S, Kaizen, Poke-Yoke ve 6 Sigma kullanarak tüm sorunların üstesinden geldik. Projemiz tam 2 yıl sürdü. Bu süre zarfında çalışanların düşüncelerini değiştirmek ve projeye inandırmak bizi çok zorladı. Fakat “Alışkanlık, anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir” sözünden çıkarak her birinin kelepçesini açacak kilitleri bulduk. 30 yıldır değişmeyen ARGE ve kalite talimatlarını da revize ettirmek için yaptığımız sayısız denemeler ve sunumlar bir diğer zorlayıcı faktördü.

9)İş dışındaki “siz”le ilgili neler söylemek istersiniz?
İş hayatımla özel hayatım siyah ile beyaz kadar farklıdır. İş hayatında disiplin ve başarı odaklı bir yönetim tarzım vardır. Özel hayatım ise eğlence ve bol kahkahalıdır. İş hayatında başarısızlığı kolay kolay kabullenmediğim için bazen zor müdür olabiliyorum . Bu zorluğu yaşayan arkadaşlarımla mesai bitiminden sonra yaptığımız sosyal faaliyetlerdeki neşeli hareketlerim başlarda onları çok şaşırttı, sonrasında onlar da alıştılar. Hafta sonlarını dostlarımızla beraber yeni yerler keşfetmek ve beraber vakit geçirmek hem huzur veriyor hem de bir haftanın stresini atma fırsatı veriyor

10)İş hayatındaki başarınızı neye borçlusunuz?
İş hayatındaki başarının bireysel olması çok zordur. Başarı bir ekip işidir. “Başarılı bir ekipte, başarısız ekip üyesi yoktur, başarısız ekipte de başarılı ekip üyesi yoktur”. 
Başarılı bir ekibi yönetmek için delegasyonun çok iyi yapılması gerektiğini ve ekipteki herkese önemli görevlerde şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Önemli görevlerde sorumluluk alanlar hem yeni tecrübeler edineceklerdir hem de ekibin önemli bir parçası olabilmek için bu fırsatı değerlendirmek isteyeceklerdir. Bunun sonucunda; ekip her geçen gün daha da güçlenecek ve dayanışma artacaktır. Sonuç olarak da ekibin başarısı artık kaçınılmazdır.

11)Şu anda yaptığınız iş olmasaydı ne iş yapmak isterdiniz?
Güzel bir pastanenin işletmecisi olmak isterdim. İnsanların huzur içinde pastalarımı, keklerimi, böreklerimi demli bir çay, limonata eşliğinde yemelerini isterdim. Hayal etmesi bile çok güzel.

12)Çalışmaya kaç yaşında başladınız? Süreç nasıl devam etti kısaca bahseder misiniz?
Çalışma hayatıma 7 yaşında yaz tatilinde babamın sunta – tutkal satış dükkanında başladım. Babam saat 08:00de koca dükkana beni bırakırdı. Müşteri geldiğinde telefon ile babamı arayarak satışı yapardım. Saat 18:00’de dükkanı kapatmaya gelirdi. Beraber eve dönerdik. Üniversiteye başlayana kadar babamın dükkanlarında çalıştım, hiçbir zaman patron çocuğu olamadım ama her hafta sonu haftalık almak çok güzeldi. Üniversite bittikten sonra profesyonel çalışma hayatıma başladım.

13)Bizi okuyan genç okurlarımıza ağabey/abla tavsiyesi olarak neler söylemek istersiniz?
Öncelikle Renkler Makina çok iyi bir okul ve bu okulda istedikleri kadar tecrübeye çok kolay sahip olabilirler. Soru sormaktan çekinmesinler. Hata yapmaktan korkmasınlar. Yaptıkları hatalardan da kendilerine ders çıkartmaları onlara tecrübe olarak geri dönecektir.

14)Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Boş zamanlarımda kızlarımla “Zombicilik”, “Saklambaç”, “Donmaca”, “Dinazoruz” gibi kendimize has oyunlar oynayarak geçiriyoruz. Hafta sonları doğayla baş başa olabileceğimiz mekanlara dostlarımızla gideriz.. Hafta sonları mümkün olduğunca Galatasaray maçlarını takip ederim.