1)Sizi biraz tanımak isteriz?
1991 İstanbul doğumluyum. Aslen Kayseriliyim. Evliyim. Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği mezunuyum. Aynı zamanda B sınıfı İş Güvenliği Uzmanıyım. 6 yıllık meslek hayatımda Renkler’de Şubat ayında 2. yılım dolmuş olacak. Tarihi yerler başta olmak üzere yeni yerler görmeyi ve keşfetmeyi severim. Yemek yapmak, müzik dinlemek hobilerim arasındadır.
2)Bize İş güvenliğinden kısaca bahseder misiniz?
İş güvenliğinin çok genel bir kapsamı var. Yalnızca çalışan güvenliği değil, üretimin devamlılığını, verimini kısaca iş yerini maddi manevi yönden korumayı ve işyerinin gelişimini amaçlayan bir süreçtir.
3)İşinizi yaparken ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Riskler hem günlük hem de iş hayatımızın bir parçası, ancak olumsuzluklar yaşanmadan önce önlem almayı her zaman uygulayamıyoruz. Renkler’de yaklaşık 400 çalışanımız var. İş güvenliği kültürünü özellikle bireysel koruma önlemlerini uyguladığımız alanlarda herkese aşılamak, herkesin aynı bilinçte olmasını sağlamak bazen zor oluyor. Fakat yaptığımız eğitimler, bilgilendirmeler ve tüm çalışma arkadaşlarımın desteği ile birlikte her geçen gün biraz daha ilerliyoruz ve bu güvenlik kültürü herkeste yer ediyor. Her yıl vermiş olduğumuz hedeflerde bu iyileşmeyi görebiliyoruz. İş güvenliği bir ekip işidir ve herkesin sorumluluğundadır. Renkler olarak bunun farkındayız. Bu düşüncede olduğumuz sürece de çok daha iyi yerlere geleceğiz.
4)Pandemi sürecinde iş güvenliği hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Pandemi sürecinde kurallara uyulmadığı takdirde işyerleri kalabalık ortamlar olması nedeni ile oldukça riskli. Pandemi sürecinde covid-19 risk analizi ile riskli ortamları belirledik. Bu ortamlarda bulaşma riskini önlemek için bazı aksiyonlar aldık. Yemekhane, dinlenme alanı gibi ortamlarda mesafe kuralını uyguluyoruz.
Temizlik dezenfeksiyon periyotlarımız arttıldı. Ve tabii ki maskeler kişisel koruyucu donanım olarak tüm çalışanlarımız tarafından kullanılıyor. Artık maske-mesafe ve temizlik kurallarımız ile çalışmaya alıştık. Pandemi süreci ile planladığımız bazı çalışmaları, organizasyonları mesafe kuralına uymak için ertelemek durumunda kaldık. Önümüzdeki dönemde umarım gerçekleştirebiliriz. Şu an için önceliğimiz tüm çalışanlarımızın sağlığı.
5)Renklerde ne gibi önlemler alıyorsunuz?
İş kazaları, tehlikeli şartlar ve tehlikeli hareketler olmak üzere iki nedenle gerçekleşir. Tehlikeli şartlar işyerinin fiziksel uygunsuzluklarından kaynaklanan riskleri kapsar. Renkler’de makinalarımızın çoğunun güvenlik önlemleri mevcut. Bu şekilde birçok tehlikeli şartı ortadan kaldırabiliyoruz. Eksik noktalarımızı risk analizi ile öncelik sırasına göre belirliyoruz ve aksiyon planına alıyoruz. Çalıştığımız ortamın uygunluğunu değerlendirebilmek için ortam ölçümlerimizi yaptırıyoruz. Yılda bir kez tüm lokasyonlarımızda gürültü, aydınlatma, titreşim gibi ölçümler gerçekleştiriliyor ve gerekli noktalarda iyileştirmeler yapıyoruz. Yangın, deprem gibi acil durumlar karşısında planlı olabilmek, acil durumlara kolay müdahale edebilmek ve bu süreci en az zararla atlatabilmek için oluşturduğumuz acil durum müdahale ekiplerimiz var. Yine yılda bir kez ekip üyelerinin eğitimini yeniliyoruz, fabrika geneli tatbikatlar yapıyoruz. Tehlikeli hareketlerde ise çalışanlarımıza bağlı nedenler yer alıyor. Bu hususta da eğitimlerle güvenlik kültürünü oluşturmaya çalışıyoruz. İş başı yapan tüm çalışanlarımız öncelikle Temel İSG eğitimi alıyor. Sonrasında 2 yılda bir eğitimlerini yeniliyoruz. Aynı zamanda kişisel koruyucu donanımlar ile iş kazası ve meslek hastalığı riskini engelliyoruz. Yaptığımız işin gerekliliklerine göre kişisel koruyucu donanımlar üzerinde iyileştirmeler yapıyoruz. İşyeri hekimimiz tarafından da çalışanlarımızın sağlığı periyodik olarak takip ediliyor.
6)Türkiye deki iş güvenliği kanunlarını yeterli buluyor musunuz?
Türkiye’de iş güvenliği 2012 yılından itibaren yürürlükte olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile daha da gelişti. Bu yasa ile birlikte işyerlerinde iş güvenliği uzmanı iş yeri hekimi bulundurma zorunluluğu getirildi. Çalışanların, işverenin görev ve sorumlulukları tanımlandı. Geçmiş dönemlere göre bakanlık tarafından yapılan denetimler arttırıldı. Bu durumda iş güvenliğini önemsemeyen yasalara uymayan işyerleri için bağlayıcı oluyor.
7)Çevre koruma önlemleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Çevremizi korumak için atık yönetimini uygulamak gerekiyor. Doğaya attığımız 1 plastik şişe 3000 yıl geri dönüşmeden toprakta kalabiliyor. Ancak geri dönüştürüldüğünde yeniden plastik ürün üretebilmek için hammadde olarak kullanılıyor. Öncelikli tercihimiz atık oluşturmamak olmalı, oluşturuyor isek bu atığı uygun şekilde geri dönüşümünü ya da bertarafını sağlamalıyız.